Bizi Google+ üzerinde bulun
Öncelikle şehri genel anlamda anlatayım ,
Avusturya'nın başkenti Viyana'nın 50 km kadar doğusunda bulunan şehir yaklaşık 450.000 nüfusa sahiptir. Tuna Nehri kıyısında yer alan şehir hem Avusturya'ya hem de Macaristan'a sınırdır. (Dünyada bu şekilde iki devlete sınırı olan sadece iki tane başkent vardır.)
Bratislava, parlamentosu, devlet binaları, üniversiteleri, müzeleri ve tiyatroları ile Slovakya'nın siyasi ekonomik ve kültürel merkezidir. Slovaklar, Almanlar, Macarlar, Avusturyalılar, Çekler ve Yahudiler şehrin geçmişinde güçlü izler bırakmıştır. Bratislava, bu kozmopolit ruhunu hâlâ muhafaza etmektedir. Şehir çok sayıda festival ve ticari sergiye ev sahipliği yapmaktadır.
Aşağıda old city tabir edilen yerdir,
Bratislava, Slovakya'nın başkenti Eski Şehir, Stare Mesto'ya bakabilir ve parke kaplı sokaklarda gezerken kendinizi bir anda bir kaç yüzyıl öncesine gitmiş olarak bulabilirsiniz,
Barok mimarisi size kendisine hayran bırakacaktır, yazın keyfini çıkarabilir ve Eski Şehir Salonundaki Noel konserlerini izleyebilirsiniz.
Hazineleri, tarih ve müzik müzeleri ile 15. yy’dan kalma kale (hrad), Slovak Ulusal Tiyatrosu, Slovak Filarmoni Orkestrası ve 18. yy’dan kalma bir palasta bulunan Slovak Ulusal Galeri’sini de gezebilirsiniz.
Hazır konusu aöılmışken size Slovakyadan bahsedeyim,
Slovakya, eskiden ait olduğu Çek Cumhuriyeti’nin parıltısına sahip olmayabilir ancak 1993 yılında bağımsızlığını ilan etmiş ülkedir, Doğu Bloğu geçmişini bir kenara bırakıp kendi halk kültürünü kucaklamıştır.
Başkent Bratislava, en popüler yerlerden biridir ancak,
Spisske Podhradie’ye tepeden bakan Spis Kalesi’ni; koruma altındaki tarihi evlerin olduğu Liptovska Sielnica’yı ve Piestany spa merkezlerinin görülebileceği eski dünyayı atlamamak gerekir. Dış mekan aktivitesi tutkunları, Tatras Tepesinde yürüyüşün ve kayağın keyfini çıkarabilir.
Macaristan-Avusturya arasında kalmış bir şehirdir, Çeklerden kopmuş Slovakya'nın meşhur şehri Bratislava'ya uğramaya sakın unutmayın yada atlamayın. Şehrin güzel ve meşhur opera binasını 1 saatte gezersiniz zaten. Şehir merkezinde meşhur kanalizasyondan çıkan adamın heykeliyle fotoğraf çektirip ilerde gülümseyeceğiniz kesin. Tur olmadan gidiyorsanız Old Town hakkında biraz araştırma yaparsanız çok daha verimli olur. Mozart'ın ilk konseri, devlet binasında hala duran top mermisi ve biraz daha ilerde sizi...
Viyana'dan trenle 1 saatte gidilebilen Budapesteden de ortalama otobüs ile orangeways yada eurolines ile 2 saat mesafede araba ile eminim daha kısa sürecektir ,mütevazi ve dingin şehir. şehir merkezinde bile azıcık hareket, trafik falan olmaz mı, işte bu şehirde enteresan biçimde bunların hiçbiri yok velhasıl tam bir huzur kaynağı kendinizi oldukça huzurlu hissedersiniz özellikle istanbuldan geliyor iseniz. Şehrin en hareketli yerlerinden biri lemon tree & sky bar adındaki yer. özellikle rooftaki sky bar gerçekten çok güzel bir bratislava manzarasına sahip. Şehri ziyaret eden fazla turist olmamasından sanırım yabancılara çok sıcak ve misafirperverler yol veya yer sorduğunuzda size yardımcı oluyorlar.
Tuna nehrinin kıyısında dizilmiş şirin kafe ve restoranlar var, burada mavi tuna olarak ün salmış ama bugüne kadar daha çok yeşil olarak akan tuna nehri manzarasında keyif yapabilirsiniz. bratislava'nın biraz dışında tarihi özellikte çeşitli kaleler var ki bunlardan biri devin kalesi. Morova nehriyle tuna nehrinin birleştiği yerde yemyeşil doğanın tam ortasında güzel bir kale. sessizliğin tam ortasında gezmek için harika bir yer. biraz huzur ve sessizlik aranıyorsa, gidilmesi görülmesi şiddetle tavsiye edilir.
Old town gittiğinizde bir çok bar ve restoran bulacaksınız. hepsini tavsiye ederim yemekler ve içecekleri çok kaliteli. İnsanlar size samimi davranıyor. Bol bol resim çekebilirsiniz. binaların tamamı çok iyi korunmuş durumdadır.
Özgün tasarlanmış ve geniş bir meydan. binalar ve havuz harika. Etraftaki cafe ve barlar ortamın havasına uymuş. Mutlaka görün derim.
2-3 saat içinde şehir merkezini hatta şehrin diğer taraflarını bitirebilirsiniz benim vaktim vardı hatta iki tur attım şehirde sonuç olarak Yarım günde rahatlıkla gezebileceğinizi ve güzelliğinden kendinizi alamayacağınız çok iyi korunup,restore edilmiş eski şehir merkezine gidin.
Araç giriş kesinlikle yasak,darısı bizim de başımıza... St. Martins Katedrali (Martina Dom) arkasında başlayan yürüyüş yolun hemen sağ tarafındaki Shtoor Home Made Kafe'ye tavsiye üzeri oturduk.Hava çok güzel olduğundan açık havadaki rahat yerlerimize kurulup gelip geçenleri seyre daldık.Orta Avrupa'da gördüğümüz en güler yüzlü servis buradaydı.Kendi yaptıkları.., o derece küçük bir şehirdir. en kötü başkentlerden biri demişlerdi arkadaşlarım ama haksızlık bu yorum, şirin bir merkezi var. klasik avrupa mimarisi değişmiyor burada da. heykeller, kiliseler, kullanılan renkler ve figürler her şey aynı diğer şehirlerle.
HER ZAMAN HER DAİM FOVARİM OLAN SAAT MARKASI
Kel ve nazi kılıklı elemanlara rastlayabilirsiniz şehre varır varmaz fark ediliyorlar tabiki bunlar ülkenin eğitimsiz ve geri zekalı kısmını temsil ediyorlar.Benim slovak akıllı ve işini bilen mühendis ve iş adamı arkadaşlarımda var buradan size rahatça bilgi verebilirim,
Klasik olarak köprülerine gelince, nova most isimli olan garip bir dizayna sahip diyebiliriz ama ışıklandırma olmadığı sürecek güzel gözükmüyor o köprüler. köprü deyince akla budapeşte'nin köprüleri geliyor...
Ben gittim gördüm gezdim dolaştım geldim sizede tavsiye ederim,(bir kere kışın pek tavisye etmem 2 kerede baharda gittim ozaman güzel baharda mutlaka görün derim,
Avusturya'nın başkenti Viyana'nın 50 km kadar doğusunda bulunan şehir yaklaşık 450.000 nüfusa sahiptir. Tuna Nehri kıyısında yer alan şehir hem Avusturya'ya hem de Macaristan'a sınırdır. (Dünyada bu şekilde iki devlete sınırı olan sadece iki tane başkent vardır.)
Bratislava, parlamentosu, devlet binaları, üniversiteleri, müzeleri ve tiyatroları ile Slovakya'nın siyasi ekonomik ve kültürel merkezidir. Slovaklar, Almanlar, Macarlar, Avusturyalılar, Çekler ve Yahudiler şehrin geçmişinde güçlü izler bırakmıştır. Bratislava, bu kozmopolit ruhunu hâlâ muhafaza etmektedir. Şehir çok sayıda festival ve ticari sergiye ev sahipliği yapmaktadır.
Aşağıda old city tabir edilen yerdir,
Bratislava, Slovakya'nın başkenti Eski Şehir, Stare Mesto'ya bakabilir ve parke kaplı sokaklarda gezerken kendinizi bir anda bir kaç yüzyıl öncesine gitmiş olarak bulabilirsiniz,
Barok mimarisi size kendisine hayran bırakacaktır, yazın keyfini çıkarabilir ve Eski Şehir Salonundaki Noel konserlerini izleyebilirsiniz.
Hazineleri, tarih ve müzik müzeleri ile 15. yy’dan kalma kale (hrad), Slovak Ulusal Tiyatrosu, Slovak Filarmoni Orkestrası ve 18. yy’dan kalma bir palasta bulunan Slovak Ulusal Galeri’sini de gezebilirsiniz.Hazır konusu aöılmışken size Slovakyadan bahsedeyim,
Slovakya, eskiden ait olduğu Çek Cumhuriyeti’nin parıltısına sahip olmayabilir ancak 1993 yılında bağımsızlığını ilan etmiş ülkedir, Doğu Bloğu geçmişini bir kenara bırakıp kendi halk kültürünü kucaklamıştır.
Başkent Bratislava, en popüler yerlerden biridir ancak,
Spisske Podhradie’ye tepeden bakan Spis Kalesi’ni; koruma altındaki tarihi evlerin olduğu Liptovska Sielnica’yı ve Piestany spa merkezlerinin görülebileceği eski dünyayı atlamamak gerekir. Dış mekan aktivitesi tutkunları, Tatras Tepesinde yürüyüşün ve kayağın keyfini çıkarabilir.
Macaristan-Avusturya arasında kalmış bir şehirdir, Çeklerden kopmuş Slovakya'nın meşhur şehri Bratislava'ya uğramaya sakın unutmayın yada atlamayın. Şehrin güzel ve meşhur opera binasını 1 saatte gezersiniz zaten. Şehir merkezinde meşhur kanalizasyondan çıkan adamın heykeliyle fotoğraf çektirip ilerde gülümseyeceğiniz kesin. Tur olmadan gidiyorsanız Old Town hakkında biraz araştırma yaparsanız çok daha verimli olur. Mozart'ın ilk konseri, devlet binasında hala duran top mermisi ve biraz daha ilerde sizi...Viyana'dan trenle 1 saatte gidilebilen Budapesteden de ortalama otobüs ile orangeways yada eurolines ile 2 saat mesafede araba ile eminim daha kısa sürecektir ,mütevazi ve dingin şehir. şehir merkezinde bile azıcık hareket, trafik falan olmaz mı, işte bu şehirde enteresan biçimde bunların hiçbiri yok velhasıl tam bir huzur kaynağı kendinizi oldukça huzurlu hissedersiniz özellikle istanbuldan geliyor iseniz. Şehrin en hareketli yerlerinden biri lemon tree & sky bar adındaki yer. özellikle rooftaki sky bar gerçekten çok güzel bir bratislava manzarasına sahip. Şehri ziyaret eden fazla turist olmamasından sanırım yabancılara çok sıcak ve misafirperverler yol veya yer sorduğunuzda size yardımcı oluyorlar. Tuna nehrinin kıyısında dizilmiş şirin kafe ve restoranlar var, burada mavi tuna olarak ün salmış ama bugüne kadar daha çok yeşil olarak akan tuna nehri manzarasında keyif yapabilirsiniz. bratislava'nın biraz dışında tarihi özellikte çeşitli kaleler var ki bunlardan biri devin kalesi. Morova nehriyle tuna nehrinin birleştiği yerde yemyeşil doğanın tam ortasında güzel bir kale. sessizliğin tam ortasında gezmek için harika bir yer. biraz huzur ve sessizlik aranıyorsa, gidilmesi görülmesi şiddetle tavsiye edilir.Old town gittiğinizde bir çok bar ve restoran bulacaksınız. hepsini tavsiye ederim yemekler ve içecekleri çok kaliteli. İnsanlar size samimi davranıyor. Bol bol resim çekebilirsiniz. binaların tamamı çok iyi korunmuş durumdadır.
Özgün tasarlanmış ve geniş bir meydan. binalar ve havuz harika. Etraftaki cafe ve barlar ortamın havasına uymuş. Mutlaka görün derim.
2-3 saat içinde şehir merkezini hatta şehrin diğer taraflarını bitirebilirsiniz benim vaktim vardı hatta iki tur attım şehirde sonuç olarak Yarım günde rahatlıkla gezebileceğinizi ve güzelliğinden kendinizi alamayacağınız çok iyi korunup,restore edilmiş eski şehir merkezine gidin.Araç giriş kesinlikle yasak,darısı bizim de başımıza... St. Martins Katedrali (Martina Dom) arkasında başlayan yürüyüş yolun hemen sağ tarafındaki Shtoor Home Made Kafe'ye tavsiye üzeri oturduk.Hava çok güzel olduğundan açık havadaki rahat yerlerimize kurulup gelip geçenleri seyre daldık.Orta Avrupa'da gördüğümüz en güler yüzlü servis buradaydı.Kendi yaptıkları.., o derece küçük bir şehirdir. en kötü başkentlerden biri demişlerdi arkadaşlarım ama haksızlık bu yorum, şirin bir merkezi var. klasik avrupa mimarisi değişmiyor burada da. heykeller, kiliseler, kullanılan renkler ve figürler her şey aynı diğer şehirlerle.
HER ZAMAN HER DAİM FOVARİM OLAN SAAT MARKASI
Kel ve nazi kılıklı elemanlara rastlayabilirsiniz şehre varır varmaz fark ediliyorlar tabiki bunlar ülkenin eğitimsiz ve geri zekalı kısmını temsil ediyorlar.Benim slovak akıllı ve işini bilen mühendis ve iş adamı arkadaşlarımda var buradan size rahatça bilgi verebilirim,
Klasik olarak köprülerine gelince, nova most isimli olan garip bir dizayna sahip diyebiliriz ama ışıklandırma olmadığı sürecek güzel gözükmüyor o köprüler. köprü deyince akla budapeşte'nin köprüleri geliyor...
Ben gittim gördüm gezdim dolaştım geldim sizede tavsiye ederim,(bir kere kışın pek tavisye etmem 2 kerede baharda gittim ozaman güzel baharda mutlaka görün derim,
